© Magazin Caddesi

BEN DE ZATEN KONSER HARİCİ DIŞARI ÇOK ÇIKMAYAN BİR ADAMIM

Emre Fek katıldığı yayında Mabel Matiz'e kırgınlığını, evde konuşmadığını, kedi beslemeye vb bir sürü bilinmezlerini anlattı DJ Kadir Çetin’in NumberOne Türk Fm ve NumberOne Türk TV’de yayınlandığı NumberOne Star programının konuğu ünlü Sanatçı ‘Emre Fel’di.

Ünlü sanatçı Emre Fel, programda Kadir Çetin’in ve dinleyicilerin de merak ettiği sorulara açıklık getirdi. Kadir Çetin Emre Fel’in konuk olduğu NumberOne Star programında heyecanlı konuştuğunu belirtirken Emre Fel için “bu adam sahnede benim 10 katım heyecanlı. O sahneye saklıyor heyecanını anladığım kadarıyla. Normalde o kadar hiperaktifsin ki sahnede yerinde duramıyorsun, dedi.”

Emrel Fel ise, “Evet biraz öyle oluyor. Çocukluğumda da öyleydim. Eee ama sahne dışında o gördüğün adamın tam tersiyim, ifadelerini kullandı.”

KADİR ÇETİN- “Sende konsere gitmeden önce yaptığın bir ritüel filan var mı?

EMRE FEL- “Yok. Ben de zaten konser harici dışarı çok çıkmayan bir adamım. Hep evdeyim ve haliyle sıkıntı getirecek bir şey de yok. Dediğim gibi evden dışarı adım atmıyorum öyle çok gerekmedikçe ama öyle bir ritüelim falan her şey sanatçının olduğu gibi ses açarım. Yememe içmeme birazcık dikkat ederim. O onun haricinde öyle özel bir şeyim yoktur.”

KADİR ÇETİN- “Enteresan bir şey var. Beklenen özlenen bir tarzı geri getirdin. Buna kısaca şey diyebiliriz yani Cem Karaca ve Barış Manço tarzını geri getirdin diyebiliriz. İşte birileri Anadolu rock diyor, birileri daha özgün diyor ama sahnede de mesela Kan ve Gülü söylerken ya da Gülpembe'yi söylerken ya da ne bileyim ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda filan derken yaşıyorsun yani. Cem Karaca'yı yaşıyorsun. Barış Manço'yu yaşıyorsun. Erkin Koray'ı yaşıyorsun. Yani onu sende görünce bütün tribünler ayağa kalkıyor. Ben seni açık havada ilk izledim. Sevgili dinleyiciler ve sevgili seyirciler bütün tribünler ayağa kalkıyor. Adam kalk demiyor yani. Kalktık biz de niye kalktık biz de böyle gaza geldik. İnanılmazsın. Ya şu anda diyeceksiniz ki bu adam mı böyle? Yani şu anda sakin duruyor, sessiz duruyor. Bir konserine mutlaka en az 100 kişiyi götürmek isterim, seni görmeleri için. Peki Barış Manço, Erkin Koray ve aynı zamanda Cem Karaca hayranlığı var mıydı küçükken?”

EMRE FEL- “Küçükken yoktu. Tabii ki de her çocuğun bildiği gibi benim de işte 3-5 şarkısı Arkadaşım Eşek, Cem Karaca'nın daha çok Islak Islak hep bilindik. İşte Erkin Koray Fesuphanallah o tarz şeyler vardı ama müziğe geçince ve bunu bir iş olarak kendime edinince ve böyle bir tarzı ortaya çıkarma fikrini ortaya koyunca biraz daha derinine indim. Biraz daha dinledim ne varmış ve dedim ki buralar acayip bir yermiş neden buralardan mahrum kalmışım veya insanlar şu an neden artık oraları ve hala baktığımızda da dinlenmeye başladı. Biraz biraz artık daha da arttı o zamanın müzikleri ve dedim ki ben de o zaman bu tarzı kendi dönemime uyarlayıp yani Anadolu rock eğer bu dönemde çıkmış olsaydı nasıl olurdu? sorusunu sorarak ve bu sorudan yola çıkarak o zaman o dönemde bir isim koyma gereği hissetmişim ki yeni Anadolu diye bir şey dedim o çerçeve içerisinde de işte yeni kısmını müziğe Anadolu kısmını söze ve vokalime yansıtarak yeni Anadolu adını bu tarzda biraz da yanık bir vokalle sizlerin karşısına çıktım. Olay böyle başladı ve sizlerle de buluşması böyle oldu.”

KADİR ÇETİN- “Tabii senin çıkış şarkın bir cover değildi. Senin kendi bestendi hatta bir hikaye duydum. Bu şarkıyı Mabel Matiz'e vermek istiyorsun. Mabel Matiz almıyor mu? Dinlemiyor mu? ya da karar veremiyor mu? Böyle bir süreç var. O doğru mu?”

EMRE FEL- “Sana El Pençe Durmam isimli şarkımı yaptıktan sonra Emre Fel'i tanıttık bir şekilde ve buradan sonra artık gerçeğini gösterme zamanı diyerek ve o zaman da tekti o tarzda. Dedim ki; bunu çıkaralım ama düşündük insanlarda da Mabel Matiz'le ne güzel olur falan gibi yorumları gördükçe dedim ki; bak elimde de böyle bir şarkı var. Mabel'e de güzel gider. İstiyorsa gönderelim, birlikte okuyalım sonrasında biraz gecikmeler yaşandı. Biz de o zaman yükleyelim dedik, zaman geçiyordu çünkü. Mecburen yüklemek zorundaydık. Yükledik yüklendikten sonra bir cevap geldi zaten yüklenmişti şarkıda. Biz de tamam dedik o zaman demek ki böyle olması daha hayırlıymış. Herhalde öyle de oldu. Güzel oldu. Diğer şarkılar duyurdu. Tabir-i caizse bu şarkı tam anlamıyla Emre Fel'i patlattı diyelim yani.”

 KADİR ÇETİN- “Doğru. Dönüm noktası o zaman Sana El Pençe Durmam.

EMRE FEL- “Küçük küçük dönüm noktaları var ama en eee majörü bu.

KADİR ÇETİN- “Ondan öncesi neydi?”

EMRE FEL- “Ondan öncesi gerçek anlamda dijitale çıkardığım profesyonel anlamda Merhabalar'dı. Onunla Emre Fel ismi duyuldu. Senden Güzelimi Var'la hafif bir kırılma yaşadık orada artık genele hitap eder olduk. El Pençe'yle tamamıyla herkes tarafından diyeyim. Çoğunluk tarafından tanınır oldu.”

KADİR ÇETİN- “Naçar da çok patladı.”

EMRE FEL- “Evet. Naçar'da El Pençe'den sonra.”

KADİR ÇETİN- “Evet. 3. şarkı patladı sonra Eda sonra bir Haluk Levent'in şarkısını okudun. Bak ona yüklenmedin ama biz yüklendik ona. Dert Olur sevdiğimiz rock slow'lardan birisiydi. Dolayısıyla da sende hakkını vererek okumuşsun. Sen ona yüklenmedin. Böyle klip de çekmedin O anda bir şey çıkarmıştın. Eda'yı mı çıkarmıştın?

EMRE FEL- “Eda çıktı yanlış hatırlamıyorsam sonrasında Mahşerinde Yan İnşallah çıktı.”

KADİR ÇETİN- “çok yakın zamandı. Bir hafta ya da 3 gün falandı. Mecburen tabii sen de Eda'ya yüklendin. Klip çektin ama biz tabii onu da çaldık. O da çok ilgi gördü. Hatta millet şey yaptı yani nereden hatırlıyorum bu şarkıyı. Çok sevildi. Bu arada mesajlar da geliyor görüyorum arkadaşlar, gayet güzel. Herkes sana çok güzel şeyler yazıyor.”

EMRE FEL- “Ne mutlu.”

KADİR ÇETİN- “Emre Fel bizim için kendini 3 kelimeyle tanımlasa ne olurdu?”

EMRE FEL- “Çalışkan, tertipli, düzenli diyebilirim ve agresif.

KADİR ÇETİN- “Bak Emre Fel agresif. Hiç kimse bu stüdyoda bir hareket çekmesin. Emre agresifliğini sahnede boşaltıyorsun o enerjinle. Fakat bir Michael Jackson havaları da var sende.”

EMRE FEL- “Sahne harici de tam tersi böyle bir adamım ve sahneye çıktığım zaman haliyle hakkını vermem lazım çünkü ben kendime onu bir vazife olarak görüyorum. Sahnede basılmadık bir yer bırakmak istemiyorum. Ne kadar büyük olursa olsun benim için hiç fark etmez. Şimdi ağustos’ta çok büyük bir sahnede olacağız İstanbul'da. 3 Ağustos İstanbul Festivali'nde mesela hayatına çıkacağım en büyük sahne.”

KADİR ÇETİN- “Yenikapı’da.”EMRE FEL- “Basmadık bir yer yine orada da bırakmayacağım. Kan ter içinde kalıyorum. Yeri geliyor kelimeleri çeviremiyorum seyirciye bırakıyorum ama onu yapmam lazım. O yüzden de keskin hareketler Michael Jackson gibi o hareketler haliyle ona itiyor. Bu arada çok severim onu da. Dinlerim.”

KADİR ÇETİN- “Bu arada bir şey söyleyeceğim. Bu enerjiyi nereden buluyorsun peki yani? Spor yapıyor musun ya da bir kondisyon çalışması yapıyor musun? Gerçekten sahnede hiç durmuyorsun. Sadece mizansen gereği oturuyorsun. Bu Enerjiyi nereden buluyorsun?

EMRE FEL- “Evet, doğru Belki biliyorsunuzdur, bilenler de elbette vardır. Benim önceliğim futbol, futboldan gelmeyim.”. O yüzden Hala o dinçlik bende. Dediğim gibi; çocukluğumda da çok hiperaktif ve yerinde durmayan kedi gibi bir çocuktum ve haliyle o benim üzerimde ama mesela evde de atıyorum işte su ver falan o tarz şeyler yapmıyorum. Evde daha oturan, sakin veya normal dışarı hayatta da aynı şekilde çok konuşmam. Çok konuşmayı da sevmem ama bulursam da susmayı da bilirim bazen. Dediğim gibi; sahneye de çıktığım zaman çocukluğuma dönüyorum gibi. O anı alayım, o hareketli anı, dağıtmam lazım gibi ortalığı hissediyorum ve oradan oraya, oradan oraya çok insanların kalkması bana daha bir zevk veriyor. O şarkıyı kesinlikle benimle beraber söylemeleri lazım. Birlikte çünkü onları da benim sahneye almam lazım aynı zamanda. O yüzden sahneye çıktığım zaman ben deli saçma sapan bir adam oluyorum orada.”

KADİR ÇETİN- “Hikayesi olan, enteresan bir özelliği olan şarkın var mı? Yazarken de zorlandığın.”

EMRE FEL- “Veda Türküsü albümüm. Veda Türküsü şarkısını genelde ben yarım saat bir saat içinde bir şarkıyı yapar tamamıyla bitiririm. Hallederim. O şarkıyı yazmak 2-3 haftamı almıştı. İlk şarkım yani adımı duyuran Merhabalar şarkısı da 3 ayımı almıştı. İlklerden olduğu için o. Özenli yazdım onu. O yüzden Harbiye'de çıkış şarkım vardı. Neydi? Bir gün anlarsın.”

KADİR ÇETİN- “Şarkılarında hep dikkat çeken bir duygusallık var. Bu bilinçli bir tercih mi yoksa kendinden mi geliyor? Yani duygusal bir insan mısın? Nasıl bir insansın?”

EMRE FEL- “Tabii ki de duygusal insanız ki sanatçıyız bir yerde de ama özellikle seçtiğim aman işte ya biraz işte dertli şarkılar yapayım artık veya ben biraz şöyle şarkılar yapayım hiç demem. O an geliyor. O an gelirse bana ne hissettirirse gene illa zaten müziği oluştururum. Üzerine sözler yazarım. Çok nadir tam tersi olur. Sözler yazılıp müzik ona göre yapılır bende. O yüzden nasıl geliyorsa. Müzik dertliyse belki o an hareketli dinamik bir şey bulmuş durumdadır. Akora göre ilerler zaten. Hareketli bir şey bulduysam sözler de ona göre şekilleniyor haliyle. Daha slow bir şey bulduysam dibine kadarsa işte o zaman Naçar gibi bir şarkı çıkıyor ortaya.”

KADİR ÇETİN- “Dert Olur şarkısını sen mi yapmıştın yoksa sadece okumaya mı gittin?

EMRE FEL- “Hayır her şeyini ben yaptım. Genel bütün şarkılarımı da öyle. Bütün enstrümanlarından miksine, master'ına son aşamasına kadar her şeyi kendim yaparım.”

KADİR ÇETİN- “Kuliste olmasını istediğin isteklerin neler?”

EMRE FEL- “Hiç ben öyle zahmetli bir adam değilimdir ya. Benim tek istediğim şey temiz olun. Herkese aynısını diyorum. Kolonya taşıyın yanınızda. Temiz olun.”

KADİR ÇETİN- “Kendi şarkılarını ilk kez radyoda duyduğunda ne hissettin?

EMRE FEL- “İlk takside duydum. Bindim taksiye konsere gidiyorum. Bir an Senden Güzelim Var ya da Naçar'dı hatırlamıyorum. İkisinden biri çalmaya başladı. Senden Güzelim Var olabilir. Çünkü o onlardan önceydi. İlk orada duydum. Bir irkildim böyle kulaklık vardı. Dedim o mu o açtım kulaklığı. Sadece dinledim. Durdum. Nasıl bir hissiyat o arabanın içerisinde falan. Dışarıya bakıyorum orada falan. Dedim güzel bak bir şeyler oluyor gibi güzel. Çok güzel hissetmiştim.”

KADİR ÇETİN- “Yeni şarkı çıkacak mı?”

EMRE FEL- “Eylül’de yeni albüm çıkıyor. Ağustos ayında bir tane single verebiliriz.

KADİR ÇETİN- “Bu arada belli mi senin kafanda şu anda o şarkı?”

EMRE FEL- “Henüz belli değil. Çünkü 12 şarkının içerisinden birisi çıkacak. Birazcık da zamanımız var şöyle 2 haftamız kadar.” O1-2 hafta içerisinde şu an düşünme payı veriyoruz. Şu an hangisini yapalım diye.”

KADİR ÇETİN- “Albümün ismi belli mi?”

EMRE FEL- “Albümün ismi belli. Eyvahlar Olsun.”

KADİR ÇETİN- “Emre Fel adını önümüzdeki 5 yılda nerede görüyorsun?”

EMRE FEL- “Nerede görüyorum? Eğer bu kafada ve bu mantıkla akılla ilerlersem, benim de çok merak ettiğim bir konum.”

KADİR ÇETİN- “Yani evde aile hayatı nasıl? Ne yapıyorsun?”

EMRE FEL- “Güzel geçiyor. Eee, çalışarak geçiyor. Uyanıyorum. Stüdyoya giriyorum. Stüdyodan çıkıyorum. Yatağa giriyorum. O kadar. Kedi aldım bir tane bana iyi gelsin diye. Tüyleri üstümde Bile var şu an ama kurban olurum ona.”

KADİR ÇETİN- “Yaşadığın ilginç bir olay oldu mu? Ünlüsün farkındasın ama ilginç bir şey yaşıyorsun.”

EMRE FEL- “Olabiliyor bazı şeyler ama ben hiç sevmiyorum öyle şeyleri. İşte ünlüsün diye bir şey gibi. Mesela ben şu an ehliyet derslerine gidiyorum. İnşallah bir haftaya falan alacağım. Mesela işte orada da herhalde öyle şeyler dönüyormuş. Dönebiliyormuş. Dedim ki; kesinlikle ben torpil falan hiçbir şey istemiyorum. Ben geçebiliyorsam kendi hakkımla geçeceğim. O ehliyetimi öyle alacağım. Ben tanınıyorum diye böyle bir şey istemem. Siz yapmak isterseniz de zaten onlar da öyle diyor. Biz de öyle şeyler yapmayız ama bunu o yüzden örnek veriyorum. Hani böyle bir şeyde bile ben direkt koyarım yani hiç sevmem, arama mesafe koyarım orada.”

KADİR ÇETİN- “Düet yapmak istediğin birisi var mı?”

EMRE FEL- “Şu an bir düşüncem yok. Albüm de zaten bitti. Bir bir sene kadar falan. Ben dayanamam da bir 6-7 ay kadar şarkı zaten çıkmayacak. O albümle bir döneriz. Bir seneden sonra belki bu soru sorulsa belki bir evet olabilir diye cevaplarım ama şu an öyle bir planım yok yakın zamanda.”

KADİR ÇETİN- “Emre ben senin konserinde bir şey daha fark ettim. Müsaaden olursa onu da paylaşmak istiyorum. Benim fark ettiğim. Senin konserinde bir şey daha fark ettim. Müsaaden olursa onu da paylaşmak istiyorum. Benim fark ettiğim. İlk defa bir konserde mutaassıp kesimle diğer kesimin bir arada olduğu ve beraber kardeşçe, tartışmadan muhteşem bir konserde buluştuğu, müzikte buluştuğu ve beraber oynadığı, beraber şarkı söylediği bir ortam. Bunu nasıl değerlendiriyorsun.”

EMRE FEL- “Bunu şöyle değerlendiriyorum. Ben bu tarzı yapmaya başladığım zamanlarda kendime koyduğum belli başlı hedeflerim ve kırmızı çizgilerim vardı. Bunların dışına çıkmayacaksın ve bunları yapacaksın gibi. Bunlardan birisi şuydu. Öyle bir şey yap yapacaksın ki 7'den 70'e gerçek anlamda herkesin ve her kitlenin dinleyebileceği şeyler yapacaksın. Bir taraf seni dinlesin bir taraf dinlemesin falan yok. Herkesi birleştirir bir şey yapmak.”

KADİR ÇETİN- “Fakat gerçekleştiremediğin, ya şunu da şu aşamada gerçekleştirmem lazım dediğin bir şey kaldı mı?”

EMRE FEL- “Çok istediğim şey vardı. Sabrettim. Sabrederim. Burayı geldik. Artık buradan sonrası o burada imkanım olup da yapamadığım, burada imkanım olup yapabileceğim şeylere dönüşeceğini düşündüğümden ötürü buraya sakladım. Sabrın sonucu buraya vardı ve buradan sonra o yapamadığım şeyleri yapmakta artık.”

KADİR ÇETİN- “Müzik dışında başka yatırımların ya da geleceğe dönük yönelik böyle şeylerin var mı? Ekstra yaptığın işler var mı?”

EMRE FEL- “Ben ev araba biriktiren bir şey istemiyorum. Bu kötü bir şey falan diye de değil, elbette bu bir yatırım şekli. Ev araba biriktirmektense belki yine işim çerçevesinde bir yatırım düşünüyor olabilirim veya farklı işte ne dedim başta? plak koleksiyonum var. Onunla küçük çaplı şeyim. Yani bir isteğim var ama bunlar için çok zaman şu an…”

KADİR ÇETİN- “Şöhretin getirdiği kötü bir şey var mı?”

EMRE FEL- “Kötü bir şey ya öyle demesek de... Majör kötü, majör bir şey yok ama ya kötü neye göre hani nasıl kötü? Belki dışarı çıkıp yürüyememek senin için kötü bir şeydir. İşte benim için belki iyi bir şeydir gibi bir şey. Yani dışarı çıkıp eşimle dostumla dışarıda çok istiyorum oturup bir şeyler içmeyi,kitap okumayı bir şeyler yapmayı sohbet etmeyi ama hani o insanları  anlıyorum.”

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER