GENÇ OYUNCU ADAYLARINA HAKSIZLIK YAPILIYOR

Oyunculuk, tutku, emek ve sabır isteyen bir meslek. Ancak son yıllarda bu mesleğe adım atmaya çalışan gençlerin önünde ne yazık ki sadece yetenek sınavları değil, haksızlıklarla örülmüş duvarlar da yükseliyor.

Her yıl binlerce genç, tiyatro ve konservatuvar sınavlarına hazırlanıyor. Kimileri çocukluk hayalinin peşinden gidiyor, kimileri de içindeki yeteneğe kulak vererek sahnelerde yer almak istiyor. Ama bu yol, olması gerektiğinden çok daha zorlu. Çünkü bu gençler, çoğu zaman liyakatin değil bağlantının, emeğin değil görünürlüğün belirleyici olduğu bir sistemle karşı karşıya kalıyor.

Kimi seçmelerde tanıdık isimlerin çocukları, kimi dizilerde sosyal medyada takipçi sayısı yüksek olan ama oyunculuk eğitimi almamış kişiler başrolde. Tiyatro sahnelerinde adım adım yetişmeye çalışan, gece gündüz provalarda ter döken gençler ise figüranlıkla yetinmek zorunda kalıyor.

Bu haksızlık sadece bireysel değil, sektörel bir soruna da işaret ediyor. Çünkü oyunculuk sadece güzel yüz ya da popülerlikle değil, disiplin, eğitim ve sahne terbiyesiyle gelişen bir sanat. Genç adaylara fırsat verilmediği sürece hem sahne kalitesi düşüyor hem de ülke olarak sanatsal gelişimimizin önü tıkanıyor.

Genç oyunculara daha fazla alan açılmalı. Onların yetişebilmesi için sadece ekranlar değil, sahneler, atölyeler ve projeler de desteklenmeli. Kamera arkasındaki karar vericiler, artık "isim yapmış" olana değil, "emek vermiş" olana yönelmeli.

Sanat, adaletle büyür. Unutmayalım, bugünün gençleri, yarının usta oyuncuları olabilir eğer onlara hakkını verirsek.

Canan ERDİL