İŞLERİ OYUNCULUK: ALKIŞLARIN ARKASINDA KALAN KİRLİ GERÇEK
25 Eylül 2025, Perşembe 17:13
Artık kimse kimseyi kandırmasın. Bu ülkede oyunculuk, uzun zamandır yeteneğin değil; takipçi sayılarının, reyting tablolarının ve pazarlama hesaplarının oyuncağı haline geldi.
Eskiden bir oyuncu sahneye çıktığında, seyirci onun gözlerine bakar ve o gözlerde başka bir insanın, başka bir dünyanın izlerini görürdü. Bir repliğin ağırlığı, bir bakışın içtenliği seyirciyi darmadağın etmeye yeterdi. Çünkü oyunculuk, ezberden ibaret değildi. Oyunculuk; ruhunu, kalbini ve yaralarını sahneye taşımak, seyircinin önünde soyunmak, insan olmanın çıplaklığını göstermekti.
Ama şimdi? Bir cast toplantısına girin. İlk sorulan şey “Bu kişi rolü kaldırabilir mi?” değil. “Bu kişinin Instagram’da kaç takipçisi var? TikTok’ta ne kadar izleniyor? Gündeme düşer mi, etkileşimi yüksek mi?” oluyor. İşte sanatın düştüğü acı tablo bu. Oyuncunun sahne üstündeki başarısı değil, telefon ekranındaki rakamları konuşuluyor.
Sonra da aynı kişiler çıkıp soruyor: “Neden izleyici bağ kuramıyor, neden sahicilik kayboldu?” Cevap çok basit: Çünkü gözlerinde hiçbir hayat olmayan, yalnızca bir role yerleştirilmiş boş bakışlarla ekrana çıkan insanlardan gerçeklik beklenemez. Seyirci artık kandırılmıyor. Kalbin konuşmadığı yerde, kamera da ışık da boşuna yanıyor.
Oyunculuk, reklam panosu olmak değildir. Oyunculuk, bir markanın vitrini ya da algoritmanın oyuncağı değildir. Oyunculuk, acıya talip olmaktır. Gözyaşını satmak için değil; gözyaşını paylaşmak için vardır. Bir karakteri yaşarken sadece kelime ezberlemezsin; kendi kalbini parçalar, yeniden şekillendirirsin. Bunun bedelini ödemeyen kimse, gerçek oyuncu olamaz.
Bugün genç oyuncu adayları, ışığı ve şöhreti seçtiklerini sanıyor. Oysa bilmedikleri şu: Bu meslek, en çok acıya ve yalnızlığa talip olmaktır. Alkışlar bir gün diner, trendler biter, takipçi sayıları sıfırlanır. Ama bir sahnede seyircinin kalbine dokunan duygu, bir bakışla insanın içine işleyen gerçeklik asla unutulmaz.
Benim çağrım bu sektöre: Gelin oyunculuğu sosyal medya rakamlarının esaretinden çıkaralım. Gelin bu mesleği tekrar hak ettiği yere, yani insanın ruhuna dokunan sanata geri koyalım. Çünkü biz oyuncular, trend olmak için değil; insan olmak için sahnedeyiz.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.